kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ocak 2011 Perşembe

aynalar koridorunda aşk...

bu başlık Mustafa Ulusoy'un bir kitabına ait. bir psikoloğun hastaları üzerinden yaptığı aşk -ya da bizim aşk sandığımz şeyin- tanımını içeriyor. eğer bu kitabı okumasaydım şu an ki ruh halim bundan çok daha kötü olurdu. yaşadığım tek düze ve dayanaksız hayatın bir sonucu kendimi çok değersiz hissediyorum ve bu değersizliği de sevdiklerimin bana davranışlarında değerliliğe dönüştürmeye çalışıyorum. ama kitabın da özet olarak söylediği gibi kaybettiğin sonsuz değeri, kendisi de muhtaç bir varlıktan ummak, umduğunu bulamamakla sonuçlanıyor. yani varlığını aynadaki görüntüye bağlarsan, aynanın yanlış yanılsamalarının ve belki bir gün kırılıp gitmesinin sende varlık problemleri oluşturması sonucuna katlanmak zorundasın. dediğim gibi o kitabı okumamış olsaydım, bugün sorunumun ne olduğunu bile anlayamamış olarak ciddi problemlerle karşı karşıya olacaktım. şimdi mesele sorunun çözümünü uygulayabilmekte. uygulayabilmekte diyorum çünkü sorunun çözümünü de sunuyor kitap. lakin, çözümü tek başına, destek olmadan uygulayabilmek işinde başarılı olamıyorum.
sonuç olarak tanımlı ve çözümü belli bir sıkıntının içinde boğuşup duruyorum. hatta bazen sorunumu ve çözümünü bilmemek daha mı az acı verirdi diye düşündüğüm bile oluyor. çünkü bu şekilde meselenin kendi irademe bağlı olması ve benim bu iradeyi gösterememem de dert.

15 Nisan 2010 Perşembe

Aşk...

Uzun zamandır böyle etkileyici bir roman okumamıştım. Hatta iki roman çünkü Elif Şafak'ın "Aşk"ı içinde iki kitap yani iki aşk içeriyor.Bir tanesi; belki de bu dünyaya gelmiş geçmiş Allah aşıklarının en büyüğü Mevlana ve dostu Şems üzerinden anlatılan ilahi aşk, diğeri hayatta durması gereken yerin durduğu yer olmadığını 40'ında fark eden bir ev hanımı üzerinden anlatılan beşeri aşk.
Doğrusunu söylemek gerekirse beni en çok etkileyen Mevlana ve Şems oldu. Hayata, dünyaya ve Allah'a bakışları sarsıcıydı.
Ayrıca itiraf etmeliyim ki Aşk'ı uzun süre alamamıştım sırf pembe kapağı ve Aşk başlığı nedeniyle. Konusunu, yazarını bilmeden bir ön yargı geliştirmişim kitaba karşı, alırken zorlandığımda farkettim. Ama Elif Şafak'a hayran oldum bu kitapla. Uzun zamandır kelimeleri ve Türkçe'nin güzelliklerini böylesine kullanabilene rastlamamıştım. Gidip başka kitaplarını da aldım.
Kitabın aslında İngilizce yazıldığını ve dünyada da beğeni kazandığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Bu kitapdaki yazım tarzı bir çeviri olamayacak kadar Türkçe idi. Ama daha sonra Elif Şafak, bir röpotajında kitabın aslında çevrilmediğini, iki dilde iki defa yazıldığını söylediğinde anladım işin aslını. Hatta başka insanların da özellikle erkeklerin benim gibi pembe kapağa karşı ön yargı ile yaklaştıklarını ve sırf bu nedenle kitabın bir de kül rengi kapak ile basıldığını öğrendim.

31 Ocak 2009 Cumartesi

Okuduklarım..... OlasılıkSız, Empati



Okuduklarım alanında okumakta olduğum kitapları yazıyorum. Blog oluştuğunda elimde OlasılıkSız vardı. Adam Fawer isimli yeni bir yazarın kitabı.
Yazar kendi halinde, orda burda master yapmış, iyi bir şirkette çalışan bir adamken, en yakın arkadaşı kanser oluyor. Birlikte yazarlık hayali kurduğu bu arkadaşının başına gelenler adamı ateşliyor ve hayalini gerçekleştirmek için zamanı olmayabileceğini farkedip hemen işe girişiyor. Arkadaşı da kendi kitabını yazmaya başlıyor. Adam Fawer'ın ilk kitabı böylece ortaya çıkıyor. Ancak arkadaşı kendi kitabının yayınlanmasından kısa süre sonra bu dünyadan ayrılıyor.
İşte böyle bir hikayesi olan yazarın ilk kitabı OlasılıkSız muhteşemdi. Gerçekten uzun süredir okuduğum kitaplar arasında, kurgusuna bayıldığım ve sonuda "e böyle mi biter bu kitap" dedirtmeyen bir kitaptı. Hatta bu kitap Türkiye'de o kadar sevilmiş ki, Türkiye'den Adam Fawer'a mail atıp beğenilerini dile getiren okuyucular olmuş. Adam Fawer da bundan etkilenip ikinci kitabı Empati'nin Türkçe baskısını, orjinal İngilizce baskısından önce yayınlamış.
Empati de OlasılıkSız kadar özgün ve ilginç bir konuya sahip. Başarılı da bir hikaye ancak itiraf etmeliyim ki ilk kitabı daha çok beğendim...